Yunanistan’da yayın yapan Pentapostagma gazetesinde skandal bir analiz yayımlandı. Suriye’nin kuzeyinde bir “Kürt Devleti”nin kurulması senaryolarının ele alındığı yazıda, şu an şartların uygun olduğu ileri sürüldü. Rus Deniz Kuvvetlerinden emekli bir subayın Akdeniz’deki Rus ve ABD donanmalarını karşılaştırdığı analizine atıf yapan Pentapostagma, savaş gücü üstünlüğünün tamamen Batı’da olduğunu iddia etti.
“Doğu Akdeniz’de toplam 4 uçak gemisi/helikopter gemisi, 120 savaş gemisi ve onlarca nükleer denizaltıdan oluşan eşi benzeri görülmemiş bir deniz gücü toplandı.” denilen haberde, “ABD’nin iki uçak gemisi taarruz grubu, resmi olarak caydırıcılık faaliyeti yürütse de gayri resmi olarak Türkiye, İran ve Rusya’ya karşı güç gösterisi rolüyle görevliler.” ifadelerine yer verildi.
ABD gemilerinin bölgedeki İngiliz, Fransız ve Yunan savaş gemileri ve denizaltılarıyla birlikte, her türlü düşmana karşı müthiş bir saldırı gücü oluşturduğu ileri sürülen haber, şu ifadeler kullanıldı: “ABD-İsrail planlarında, Amerikan Donanması’nın desteğiyle Suriye’de bir Kürt Devleti kurulması yönünde senaryolar var. Aslında böyle bir şeyi görmek mantıklı olurdu, özellikle de bu devasa deniz gücünün bir araya gelmesiyle.”
RUS FİLOSU AKDENİZ’DEN ÇIKTI
Emekli deniz subayı Sergey İshchenko, svpressa.ru sitesindeki analizinde Rusya’nın Akdeniz’deki donanma varlığını azaltmasını eleştiriyordu. Suriye’nin Tartus limanında konuşlu Rus savaş gemilerinin üst üste bakım ve onarım faaliyetleri için Akdeniz’i terk ettiğini, yerine herhangi bir gemi de gönderilmediğini belirten Rus uzman, bu nedenle “Rus Akdeniz Filosu, NATO uçak gemilerinin harekete geçmesini çaresizce izliyor.” demişti.
ABD ile NATO deniz gücünün Akdeniz’deki konuşlanmasına ayrıntılı mercek tutan İshchenko, şu ifadeleri kullanmıştı:
“Doğu Akdeniz’de NATO’nun savaşa hazırlanan filolarının bayrakları dalgalanıyor. Peki Tartus’ta konuşlu Rus Donanması’nın daimi operasyonel birimi, büyüyen Filistin-İsrail krizi bölgesinde bu güce karşı ne yapabilir? Bu konuyu gözyaşı dökmeden tartışmak mümkün değildir. Ne yazık ki çok zayıfız.”